Gelecek tarımsız, tarım sigortasız olmaz
Türkiye’de tarım sektörü, milyonlarca insanın geçim kaynağı olmasının yanı sıra, ülke ekonomisi için de büyük bir öneme sahip
Ancak doğal afetler, hastalıklar ve iklim değişikliği gibi faktörler, tarım üretimini ciddi şekilde tehdit edebiliyor. Bu noktada tarım sigortası, çiftçilerin ve üreticilerin zararlarını minimize etmeye yardımcı olan hayati bir güvence mekanizması olarak öne çıkıyor.
“TARIMDA RİSK YÖNETİM PROGRAMLARI”
Ziraat Yüksek Mühendisi Celil Çalış, tarım sigortasının önemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çalış, “Tarım, üstü açık bir fabrikadır. Doğal tehditler başta olmak üzere ihmal ve hataların getirdiği risklerin etkisi altındadır. Bu riskler doğal, ekonomik ve sosyal boyutlu olup bir işletmede mal ve can güvenliğini tehdit edici, hatta yok edici özellikler göstermektedir.
Tarım; sektörler arasında doğal, ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik ve kişisel risklerden en çok etkilenen sektördür. Gelişmiş ülkelerin yıllardır uyguladıkları tarımdaki korumacılık politikaları “Tarımda Risk Yönetim Programları” ile tarımsal üretimi tehdit eden doğal risklerin oluşturduğu verim kayıplarından sonra ekonomik risklerin oluşturduğu gelir kayıplarını da çiftçinin üzerinden alıp sigorta sistemlerine transfer etmektedir” dedi.
TARIMSAL SORUNLARINI ÇÖZMEK OLANAKLI DEĞİLDİR
“Türkiye gerek bitkisel üretim ve gerekse hayvansal üretim yönünden büyük bir potansiyele sahip olmasına karşın, tarımsal üretimini çeşitli nedenlere bağlı olarak arzu edilen düzeye çıkaramamıştır” diyen Çalış, “Üretimin büyük ölçüde doğal koşullara bağlı olması, ürün veriminde ve üretici gelirlerinde dalgalanmalara yol açmaktadır. Bununla birlikte, sadece sigorta uygulamaları ile çoğunluğu küçük aile işletmeciliği olan ülkemizin giderek büyüyen tarımsal sorunlarını çözmek olanaklı değildir. Ancak sigorta önlemleri; tarımsal yapı, destekleme, girdi maliyetleri ve ürün pazarlama politikalarıyla kooperatifçilikle birlikte sosyal önlemlerin bütünleştirildiği ölçüde ülkemiz tarımının sorunlarının çözümünde katkı hissedilir şekilde etkisini gösterecektir” ifadelerini kullandı.
SİGORTA ZORUNLU HALE GETİRİLMELİ
Çalış, “Tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması, üretim zincirinin kırılmaması için birçok etkenden bahsediyoruz ya, belki de en çok üzerinde durulması gereken, keyfiyete bırakılmadan uygulanması gereken bir uygulamadır tarımda sigorta. Bugüne kadar çiftçinin gelir düzeyinin hızla düşmesi, tarım sigortaları için uzun yıllar bir devlet politikasının oluşturulmamış olması, tarım ve sigorta sektörlerindeki bilgi ve ilgi eksikliği tarım sigortalarının gelişmesini önleyen faktörlerin başında gelmektedir. Tarım sigortacılığı kanunu ülkemizde 2006 yılında çıkarılmış olup TARSİM (Tarım sigortaları havuzu) kapsamında üreticilerimizin sigorta poliçe bedellerinin yarısı Tarım Orman Bakanlığınca karşılanmaktadır. Tarımda teknik tedbirlerle önlenmesi mümkün olmayan risklerin sık görülmesi, genellikle gelir düzeyi düşük çiftçileri bazı yıllar çok zor duruma düşürmekte (2021-2022-2024 yıllarında yaşadığımız gibi); tarımsal yapılarını iyileştirici ve geleceğe yönelik üretimlerini arttırıcı çabalarını olumsuz etkilemektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede olduğu gibi, tarım sigortaları uygulaması ile bu felaketlerin neden olduğu zararlar önlenebilecektir. Bu sebeplerden dolayı artık tarım sigortası isteğe bağlı değil zorunlu hale getirilmesi gerekir ki bu durum üreticilerimizin menfaatine olacaktır” şeklinde konuştu.
TARIM SİGORTASININ ÖNEMİ
En çok ilkbahar geç donları ve sonbahar erken donları, beklenmeyen dolu yağışları, kuraklık etkisi tehlikesi var iken, tarımsal üretimde bilinen doğal risklere içinde bulunan yıllarda yaşanan iklim değişikliği, küresel ısınma, mevsim kayması adına her ne dersek diyelim doğal bilinen uzun yıllar ortalamasının dışında gelişmeler yaşandığını ifade eden Çalış, “Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da bahar gibi kış geçirmekteyiz maalesef. Geçen yıllarda nisan ayı içerisinde bölgelere göre değişen don tehdidinin binlerce hektar alanda zarar oluşturduğunu, dolu etkisiyle yine binlerce hektar alanda zarar olduğunu gördük, yaşadık. Çukurova, Antalya, Muğla gibi sera, narenciye başta olmak üzere birçok tarımsal üründe ülkemizin yükünü çeken bölgelerimizde sel ve dolu afetlerini yaşadık. Üreticilerimizin keşke sigorta yaptırsaydık tekerlemesini söylediğine şahit olduk. Biz her yıl tarım sigortacılığının önemini üreticilerimizle paylaşırken keşke diyen üreticilerimize keşkelerin anlamı yok bir dahaki sefere yaptırma tavsiyemizi hep tekrarlamışızdır. 2025 yılı tarımsal üretimi ılıman geçen kış, nasıl geleceğini bilemediğimiz ilkbahar, ülkemizde tarımsal üretimi öngörülemez bir yılın beklediğini ilan etmekte. Meteorolojik tahminler ışığında kış ve kar yağışından umudunu kesen üreticilerimiz bahar yağışlarına umudunu bağlamışken oluşması muhtemel risklere karşı TARSİM bu yıl diğer yıllardan daha elzem hale geldi” dedi.
KONYA GENELİNDE YÜZDE 30 ORANINDA TARIM SİGORTASI YAPTIRILIYOR
“Üreticilerimizin sigorta yaptırma oranı maalesef düşük. 2006 yılında uygulamaya geçen tarım sigortacılığı çiftçiler tarafından kapsamlıca bilinmiyor” diyen Çalış, “Çiftçinin sırtındaki ağır yükü alan, olası riskler ve kayıplar karşısında çiftçiye güvence sunan tarım sigortasına gerekli önem bir türlü verilmiyor. Türkiye genelinde bu oran yüzde 24’te kalırken, Konya genelinde ise yüzde 30 oranında tarım sigortası yaptırılıyor. Sigorta yaptırma oranını Tarım Orman Bakanlığınca uygulanan destekleme ve hibe programları, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası başta olmak üzere bankalardan kullanılan kredilerde zorunlu sigortaların da olduğu gerçeği bu oranı yükselten zorunlu etken olduğunu da unutmayalım. Tarımdaki riskler ve Tarım Orman Bakanlığının sigorta piriminin yarısını desteklediğini düşünürsek yeterli değil. Ülkemizdeki çiftçiler, malları doğal afetlerden zarar gördüğünde genellikle tarım sigortası olmadığından, devletten doğrudan yardım beklemektedir. Devletimiz sosyal devlet ilkesiyle üreticinin yanında olmuş, yine de olacaktır. Bu durum ve beklenti tarım sigortacılığının benimsenmesi ve yaygınlaşmasını olumsuz etkilemektedir. Doğal olayların felakete dönüşmesini engelleyici bir araç olan tarım sigortası, küçük üreticilerin üretim güçlerinin korunması ve üretimin sürekliliğinin sağlanması için yeterli görülmektedir. Beklenmeyen ve istenmeyen durumlarla karşılaşan üreticilerimiz zarar tazminini TARSİM yaptıran üreticiler için uygulanacağı gerçeğini bilmelidir” diye konuştu
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.